Basel düğün belgeseli serüvenimiz kilometrelerce uzaktan atılan samimi ve bir o kadar da içten bir e-posta ile başladı. Oya’nın heyecanı atmış olduğu e-posta dan o kadar net hissediliyordu ki, ben de çok heyecanlanmıştım. Oya’nın mesajına vermiş olduğum cevaptan çok kısa bir süre sonra telefonum çalmıştı ve e-posta da hissettiğim heyecan konusunda Oya’nın sesini duyunca yanılmadığımı farkettim. Düğün gününe ait tüm detayları netleştirip düğün fotoğrafı ve düğün filmi çekimleri konusunda gün içinde Oya ve Joel ile anlaşmıştık 🙂
Destinasyon düğünleri çeken bir ekip olarak geçtiğimiz seneler de İtalya, İspanya ve Hollanda‘dan sonra yurtdışı düğün çekimlerimiz de bu sene ki rotamız İsviçre‘nin Basel şehri olmuştu. Basel’e havayoluyla gitmek isterseniz Fransa, Almanya ve İsviçre’nin ortaklaşa kullandığı Euro Airport’a inmeniz gerekiyor. Euro Airport, Fransa’nın Saint-Louis bölgesinde bulunmasına rağmen Basel’e sadece 6 km uzaklıkta olan uluslararası bir havaalanı. Basel düğün belgeseli yolculuğumuz düğünden bir gün önce İstanbul Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Gidiş Terminali’nde başladı. Türk Havayolları’na ait uçağımız direkt uçuşla tam da planlandığı gibi saat 10.20’de Euro Airport’a inişini gerçekleştirdi.
Havalimanından Basel şehir merkezine 50 numaralı otobüsle 15 dk gibi kısa bir süre de ulaştık. Bu kadar kısa bir süre için de Fransa’dan İsviçre’ye geçtiğimizi de unutmayalım 🙂 Basel, İsviçre’nin nüfus olarak en kalabalık üçüncü şehri olmasına rağmen yüzölçümü bakımından da çok küçük bir şehir. Tüm şehri yürüyerek dolaşmak mümkün desek abartmış olmayız. Oteller, Basel’de konakladığınız süreyi kapsayacak şekilde şehiriçinde ki tramvay ve otobüslerde geçerli ücretsiz yolculuk kartını da veriyorlar.
Otelimize yerleştikten sonra Oya ve Joel ile buluşacağımız saate kadar şehri keşfettik. Şehrin içinden geçen ve şehri ikiye ayıran Ren (Rhein) Nehri boyunca yürümek gerçekten çok keyifliydi. Bu yürüyüşte şehrin hemen hemen birçok noktasından görülen Basel Manastırı size eşlik ediyor ve fotoğraflar da güçlü bir arka fon elde etmenizi sağlıyor. Belediye Binası’nın da (Rathaus) bulunduğu Pazar Meydanı (Marktplatz) Basel’de görülmesi gereken yerlerin arasında başı çekiyor. Belediye Binası (Rathaus) kuşkusuz bu meydanın en dikkat çeken yapısı ve iç avlusu da ücretsiz olarak gezilebiliyor.
Kısa ama bir o kadar da keyifli Basel turumuzun ardından Oya ve Joel ile düğün seremonisinin gerçekleştirileceği Safran Zunft Restaurant‘ta buluştuk. Bizi restoranın girişinde karşılayan Oya’nın enerjisi o kadar yüksekti ki sanki yıllardır tanışıyorduk. İlk attığı e-posta da hissettirdiği heyecandan hiçbir şey kaybolmamış aksine artmıştı. Çiftimizle birlikte hem düğün günü programını son bir kere daha gözden geçirdik hem de restoran düzeni ve ışık sistemleriyle ilgili olarak birkaç tavsiye bulunduk.
Basel düğün belgeseli için aylar öncesinden konuştuğumuz gün gelip çatmıştı.
Düğün günü programı alışılagelenlerin dışındaydı. Basel’in Eski Şehir olarak bilinen bölgesinde bulunan Belediye Evlendirme Salonu’nda (Zivilstandsamt) sabah saat 10.15’te ailelerin katılımıyla nikah töreni gerçekleştirildi.
Nikah töreni sonrasında ilk kutlama Zivilstandsamt’ın bahçesinde yapıldı. Nikaha katılan tüm davetliler Oya ve Joel için iyi dileklerini yazdıkları kartı, seçtikleri bir balona bağlayarak gökyüzüne doğru bıraktılar.
Nikah töreni ve sonrasında yapılan ilk kutlamaların ardından davetliler geceye hazırlanmak üzere evlerine ve otellerine geçtiler. Biz de bu arada Oya ve Joel ile birlikte Basel sokaklarının unutulmaz fonları eşliğinde dış çekimlerimizi gerçekleştirdik. Dış çekimler de Oya ve Joel’in Golden Retriever cinsi olan köpekleri Şans ve Kiraz da aramıza katıldı. Meteorolojinin günlerdir yaptığı çok yoğun yağmur tahminleri neyse ki tutmamıştı 🙂
Dış çekimler sonrasında düğün gecesi hazırlıkları için hep birlikte Swissotel Le Plaza‘ya doğru yola çıktık.
Swissotel Le Plaza’da Şans ve Kiraz’ın da eşlik ettiği hazırlık sürecinden sonra Oya ve Joel gece eğlencesi için adeta sabırsızlanıyordu. Gelinlik ve damatlıkla birbirlerini gördükleri ilk anda ki heyecanları inanılmazdı.
Meteorolojinin tahmin ettiği kadar kuvvetli olmasa da hafif hafif yağmur da yağmaya başlamıştı. Oya’nın saç ve makyajının yağmurdan olumsuz etkilenmemesi için Oya taksiyle Safran Zunft’un yolunu tuttu. Biz de Joel ile birlikte otele geldiğimiz şekilde tramvayı kullanarak Safran Zunft’a geçtik.
Düğün yemeği ve gece eğlencesi için seçilen Safran Zunft, Pazar Meydanı’na (Marktplatz) oldukça yakın bir nokta da bulunuyor. Yüz yıldan fazla süredir hizmet veren bu mekanın, hikayesi orta çağa dayanan ve sadece kutlamalar için ayrılan salonu Guild Hall gerçekten büyüleyici bir atmosfer sunuyor.
Davetliler için ayrılan masalar ”Aşk” sözcüğünün farklı dillerdeki karşılıklarıyla isimlendirilmişti.
Tüm günün stresinin atılacağı gece eğlencesi tüm davetlilerin katılımıyla gerçekten çok keyifliydi. Şüphesiz gecenin maskotları Şans ve Kiraz olmuştu 🙂
Basel düğün belgeseli fotoğraflarımızın sonuna gelmişken Oya ve Joel’e bize olan güvenleri için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Ömür boyu mutlu olmaları dileklerimizle 🙂
mutluluklar…